Şubat 11, 2016

BABACIĞIM - SYLVIA PLATH























Yapma, artık yapma
Nefes alıp aksırmaya
Zor cesaret ederek, otuz yıl boyunca
Zavallı ve solgun bir ayak gibi
İçinde yaşadığım kara kundura.

Babacığım, seni öldürmüş olmalıydım.
Ben fırsat bulamadan sen öldün-
Mermer gibi ağır, bir torba dolusu Tanrı,
Tek bir gri tırnaklı iğrenç heykel
Fok balığı gibi devasaydın

Ve tuhaf Anlantik’te bir baş
Güzelim Nauset suları açıklarında
Maviyle yeşil renginin karıştığı yerde.
Sen iyileşesin diye dua ederdim.
Ach, du.

Alman dilinde, bitmek bilmez savaşların
Silindiri altında yerle bir edilmiş
Bir Polonya kasabasında.
Ama adını her yerde duyabileceğin bir kasaba.
Polonyalı arkadaşım

Onlarcası olduğunu söylüyor.
Bu yüden ayak bastığın, kök saldığın
Hiçbir yeri söyleyemem sana.
Hiç konuşmadım seninle.
Damağıma yapışıp kaldı dilim.

Dikenli tellere takılıp kaldı.
Ich, ich, ich, ich,
Pek zor konuşurdum.
Her Almanı sen sanırdım
Ve o edepsiz dilin

Bir lokomotif Yahudi’yi götürür gibi
Çuf çuf alıp götürürdü beni.
Dachau’ya Auschwitz’e, Belsen’e giden bir Yahudi.
Yahudi gibi konuşmaya başladım.
Bence iyi bir Yahudi olabilirim.

Tyrol'ün karı, Viyana’nın temiz birası bile
Öyle saf ve hakiki değil.
Benim çingene analarım ve tuhaf talihimle
Ve tarot kartlarım ve tarot kartlarımla
Biraz olsun Yahudi olabilirim.

Senden her zaman korktum,
Ludtwaffe’ndan, anlaşılmaz laflarından.
Ve o düzgün bıyığından
Ve o masmavi parlayan ari gözlerinden.
Seni gidi tankçı-

Tanrı değil, bir gamalı haç seni
Öyle karasın ki hiç ışık sızamaz içeri.
Her kadın bir Faşist’e hayran
Yüzüne yer tekmeyi, hayvan,
Senin gibi bir hayvanınkine benzer kalbi.

Tam karatahtanın önünde duruyorsun, babacığım,
Bendeki fotoğrafında,
Ayağın yerine çenende bir yarık var
Bu seni daha az hayvan yapmıyor, hayır
Şu küçücük kan kırmızısı kalbimi

Isırıp da ikiye bölen adamdan daha az kötü değilsin.
Seni gömdüklerinde on yaşımdaydım.
Ölmeye ve yine, yine, yine sana
Dönmeye çalıştığımda yirmi.
Kemiklerim bile yeter sandım.

Ama beni çıkardılar kefenden
Ve tutkalla birleştirdiler tekrar.
Ve işte o zaman anladım yapmam gerekeni.
Bir benerini yaptım ellerimle
Siyah giymiş bir adam, Meinkampf bakışlı

Ve tam bir işkence aşığı.
Ve sonra dedim ki, işte bu.
Yani babacığım, sonunda işim bitti.
Kara telefon kökünden kesildi.
İçinden sesler geçemez oldu.

Bir adamı öldürsem, ikinciyi de öldürmüş olurdum
Sen olduğunu iddia eden ve
Yıllar boyu kanımı içen vampire,
Tastamam yedi yıl boyunca.
Babacığım, şimdi uzanabilirsin.

Şişka, kara kalbine saplanmış bir kazık var
Ve köylüler seni asla sevmedi.
Üzerinde dans edip seni eziyorlar.
Sen olduğunu her zaman biliyorlardı.

Babacığım, babacığım, adi herif, hepsi bu.

Çeviren: H. Gizem Taş 
Kaynak: http://www.kafekultur.com/urun/283/dunyanin-en-guzel-100-siiri