Şubat 28, 2012

SAHİPLENME

Beni çok üzer sahiplenme duygumuz. Beni bu kadar rahatsız eden ama bu kadar üstüme yapışmış duygu pek az.

Sahip olmak, ait olmak, tek başına olamamak... Peş peşe gelen ve ortak noktası sınır koymak olan kavramlar.

Kim olduğumuzu sahip olduklarımız üzerinden anlatmaktan başka yol bilmiyor oluşumuz, "Sen kimsin?" diye sorulduğunda adımızı söylememiz acıklı hikayeler. Alışkanlıklarımız mı bunlar? Öğretilenler mi? Yoksa zayıflığımız mı?

Bize bizden daha fazla şeye sahip olana saygı duyma güdüsü veren, sevdiklerimize sahip olma isteği uyandıran şey ne? Kumsalda bulduğumuz renkli taşı alıp, odamızdaki bir kutuya kapatabilecek kadar nasıl sevebiliyoruz kendimizi? Oysa bıraksak kumların arasında, bizden sonra gelen herkes görüp iyi hissedecek. Güzel renkli taş insanlara ilham verecek, yüzlerini güldürecek, bazı sıkıntılarını atmalarını kolaylatıracak belki.


5 yorum:

Unknown dedi ki...

Sakın yanlış anlamayın yazımı okuyun diye söylemiyorum ama az önce buna çok yakın bir konuda yazdım ben de... Kesinlikle katılıyorum. Sevgiler...

kb dedi ki...

kumsaldaki taş örneği çok güzel olmuş,tebrikler

gizemtas dedi ki...

teşekkür ederim:) beğenmenize çok sevindim.

mska dedi ki...

çok etkileyici tebrikler.

Adsız dedi ki...

Sahip olmaya calisilan sensen bi baskasini mutlu etme birakamam kumlarin arasina gokkusagim