Daha bir kaç dakika önce bitirdiğim Aslı Erdoğan'ın Kabuk adam romanının da etkisiyle unutma konusuna yoğunlaştı kafam. Eski sevgilinin şu an başkalarıyla seviştiğini düşünmek mesela çok acayiptir. Kendini garip hissettirir. Çok ayrıntıya inince ya katlanamaz ya da şaşırıp kalır insan, bilemiyorum. Kendisini aldatılmış hissedenleri bile gördüm böyle bir durumda. İnsan evladı acayip bir mahluk. Sinirlendirebilir bazen bu tür düşünceler ama ben hep merak ederim sinirlenilen eski sevgili mi yoksa insan kendi kendine mi sinirlenir diye.
Bir başka insana sinirlenmek çok zordur bana kalırsa. Kimi bu kadar ciddiye alıp kendini yıpratır ki insan. Sinirlenmek için önemsemelisin. Önemsemek için -sinirlenecek kadar- beklentilerini yüksek tutmalısın. Birinin sana elma getireceğini ummuyorsan, elma gelmediğinde sinirlenmezsin. Bir başka insandan ne kadar şey bekleyebilir insan ki beklediği olmasın ve sinirlensin. İnandırıcı gelmiyor bana. Bu kadar kontrol edemeyeceğin bir şeye güvenmek çok zor. Belki kendi kontrolün dışında olduğu için sevme güdünü artabilir ama sevgiyle güvenin hiç alakası olmadığını ve hatta güvenin/güvensizliğin sevginin düşmanı bir duygu olduğunu düşünürüm.
Uykusuz halimle daha da yazamayacağım içimde çeşitli coşkulanmalar yaşansa da. Sevgiyle kalın...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder