Zamanın birinde bir kızcağız yaşarmış. Çok sevgi dolu, fakat bir o kadar güvenemez, bir o kadar sarılmayı sever, bir o kadar katlanamazmış insanlara. Duyguları ve egosu hep başa baş gitmiş. Hiç karar veremezmiş hangisinin sözünü dinleyeceğine.
Şöyle bir düşününce sonuna kadar haklıymış ikisi de. "Al onu sev, sarıl, öp" diyen yanı gibi "herkes kendini düşünüyor güzelim. amdır et gel takılalım" diyen yanı da haklıymış.
Hangisini dinlese, ne yapsa kararsız kalır öylece yaşar gidermiş.
Hep çekeyim gideyim istemiş, gidememiş. Hep kalayım istemiş, kalamamış. Öyle arafta takılmış hayatı boyunca. Bir sürü kişiyi çok sevmiş. "Ama öyle olmaz, insan herkesi öyle sevemez," demişler. "Hadi oradan!" demiş. Hepsini de sevmiş tek tek. Bazı hepsini birden de sevdiği olmuş.
"Tamam, artık sadece onu sevicem," demiş. "Ama öyle de olmaz. Bütün ömür boyu bi kişiyi sevemezsin," demişler. "Hadi oradan!" demiş. Hep onu sevmeye niyetlenmiş.
Sonra demiş ki; "I am sorry to interrupt I am just constantly on the cusp of trying to kiss you I don't know If you feel the same as I do but we could be together I you wanted to"
1 yorum:
Hiç yorum yok işte. Ölmeyi bekliyoruz sadece. Ben artık konuşmayı da bıraktım Gizem.
Yorum Gönder