Nisan 13, 2011

sualtı


Suya dalarsın, hafif ayaklarını sallarsın. ilerliyorsun işte. gözünü açtığında seninle yüzen güneşi çizgiler halinde görebilirsin. senden kaçışan minik balıklar da oradalar. sen ayaklarını salladıkça kumların dalgaları bozulur, bulanır biraz su ama sen zaten karadan geldin; bulanıklıklarda yaşamaya alışıksın. devam edersin ayaklarını sallamaya. sadece arasıra çoook uzaktan ne olduğunu bile anlayamadığın sesler duyarsın. aynı dili konuşmuyorsunuzdur artık. anlayamazsınız birbirinizi. saçların karışır suda. onlar da seninle birlikte yüzerler. bazen çok heyiflenir ve bi takla atarsın. su daha da bulanır. ama sen daha da keyiflenirsin kıyıdan uzaklaştıkça.

artık sadece güneş ışığı, su, balıklar ve sen varsınız.

Hiç yorum yok: