Hayatımdan yırtıp atasım gelen insanlar var. Önce bi güzel tokatlasam. "Napıyon lan yarrrrrak!" diye bağırsam. Sonra da çıksa gitse hayatımdan.
Aslında yok yok benim istediğim bu değil. İstediğim, şu boku çıkmış insanlıktan kendimi yırtıp atmak. Çeksem gitsem bir sabah saat 5 gibi. Güneş daha yeni doğarken. Akşamın serinliğiyle güneşin sıcağı daha homojen dağılamamışken birbirine yanıma pek fazla bi eşya almadan çıkıp gitsem. Öncesinde hiç hazırlık yapmadan, kimseyle vedalaşmadan yapmalıyım bunu. Mesela cuma günü işe gitsem, akşam eve gidip bi yemek yapsam, süslenip püslenip dışarı çıksam, arkadaşlarımla içsek eğlensek genellikle olduğu gibi ve cumartesi sabahı 5'te ben kendi kendime uyanıversem yatağımda. Bir anda açıversem gözlerimi ve çantama bir kaç parça şey koyup düşsem yola. Anahtarımı da almalıyım, hiçbir şey yokmuş gibi davranmak gerek çünkü. Çıkmadan da bi bardak su içerim mutfaktan. Sonra ver elini insan ıssızı yerler. Deniz kenarı olmalı ama. Bir sonraki sabaha denizin o sakin fısıldayan sesiyle uyanmalıyım. Güneş gözüme girince açıvermeliyim gözümü ve sadece iki metre ilerimde salınmakta olan denize atmalıyım kendimi çırılçıplak. Sizin olsun kıyafetleriniz diye söylenirdim herhalde bir taraftan da. Denizden çıkıp aç olduğumu hissedince bi pişmanlık yaşar mıydım bilemiyorum ama biraz uğraşırsam bu sorunu da halledebilirim bence. Allah aşkına insan ilişkilerini yürütmekten daha zor olamaz ya yiyecek bulmak!
Tek başıma çırılçıplak güneşin altında yatar bütün vücudumu, sizin görmenizin ayıp/günah sayıldığı vücudumu güneşe sergilerdim batıp yerini aya bırakana kadar. Sizlerden uzak, ayıplardan, sorunlardan, teknolojiden ve paradan uzak hayatta kalabildiğim kadar yaşar, şehirde doktordan doktora koşarak 100 yıl yaşayacağıma 35 yaşımda güneş çarpması ya da susuzluk/açlık gibi bir sebepten ölmeyi yeğlerdim. (Birazcık cesaretim olsa)
3 yorum:
gizem, okulu bitirsem mi bitirmesem mi bilmiyorum ama meksikaya gidelim mi beraber?
meksika mı değil mi bilmiyorum ama bi yerlere gidelim beraber.
Yorum Gönder