Bugün, sistemin yarattığı korkunçlukların bir sebebini protesto ettik. Toplandı birbirini tanımayan bir sürü insan. Yine sistemin attığı gazdı belki bizi gaza getiren. Bilmiyorum. Şu an öyle bir şeyden söz etmeyeceğim.
Konu bir kez daha kendini sevmek. Bundan daha önce de bahsetmiştim. Nasıl sever kendini insan diye. Bundan günlük yaşamımda hep bahsediyorum.
Neyse... Bugünkü eylemin sonrasında arkadaşlarımla bir yere oturduk. Muhabbet ettik, içtik, derdimizi neşemizi konuştuk. Yine konuştukça daha çok sevdik dördümüz de birbirimizi. Çünkü konuştukça sever insanlar birbirini.
Peki insan kendini nasıl sever?
Bütün akşam aklıma bile gelmedi bu. O sırada yanımda olan arkadaşlarımı nasıl sevdiğimi düşündüm hep. Derken, az önce eve geldim. Eve gelirken bi tuhaf hissettim. Çünkü iki farklı insan benim mutlu olmamı istiyordu. Aslına bakarsan olduğum gibi olup, mutlu olmamı istiyorlardı. Ama onları mutsuz etmeden. Buna da neyse, çünkü ikisi de ayrı güzel insanlar. Sadece art arda olması hem ilginç, hem çok güzel.
Sonra eve geldim. Üzerimi değiştirirken gardıroptaki aynada görüntümle göz göze geldim. Üstüne bir de ben dedim; "mutlu ol" diye. Mutlu olmak istiyorum. İnsanların mutlu olmasını istediğim gibi kendimin de mutlu olmasını istedim. Mutlu olmayı salık verdim kendime. İnsanlar aslında çok güzel. Ben onları sevdiğim gibi, o kadar çok sevebilirim kendimi.
Bir ebeveynin çocuğunu sevmesi gibi sevdim kendimin aynadaki görüntüsünü. Nasıl da büyüdüm kendi ellerimde. Nasıl güzel düşüncelerim oldu. Nasıl çok istedim herkesin mutluluğunu. Bu sayede ne güzel bir insan oldum ben. Belki bir kısmı dış etkenlerle ama bunu ben de yaptım. Bunu görmezden gelmek istemedi kendimin aynada bana bakışları. "Aferin sana" dedim kendi kendime. "Sakın bozma bunu." Bütün gün, bütün akşam, hatta yıllardır protesto ettiğim, üzüldüğüm, kızdığım şeyler değiştirmesin bu kendime bakışımı. Baktığımda gördüğüm güzellik bir şımarıklık değil. Kendini sevmenin güzelliğini bir kez daha hissettim.
Kendimi sevmeliyim, herkes sevmeli. Kendini sevecek kadar kendi doğru bildiği, istediği yolda yürümeli gibi geldi. Kendimi sevdim, zor geleceğinden korktuğum için hislerimi bastırmadığım için. Bir yerde dert olursa diye içime atmadığım için. Çenem titrediğinde ağladığım ve çenemi tutamadığımda fikrimi söylediğim için. Küçük bedenime bu kadar fazla sevgi sığdırabildiğim için sebep olduğu zorluklara rağmen.
Gözlerimde gördüm bunun bir şımarıklık değil içten gelen, evlada karşı sevgiye benzer bir şey olduğunu. Aferin sana, diye düşünürken gördüm. Adım adım, milim milim tırmalayarak kabuğunu nasıl özgür bir kadın oldun elinden geldiğince diye düşünmenin sevincini gördüm gözlerimde. Daha gidecek çok yolum olmasının heyecanını fark ederken sevdim kendimi. O yolu gidecek gücü veren dürtünün o sevgi olduğunu gördüm gözlerimde.
İnsan kendini nasıl sever bilemem belki de, ben kendimi böyle sevdim bu gece.
Bundan 3 yıl önce bu konuda düşündüklerim de bazen sevdirir bana kendimi: http://selambengizo.blogspot.com.tr/2011/03/insan-kendini-nasl-sever.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder