Temmuz 08, 2015

Şimdi düşünüyorum da senin için yok olmak ne zor olurdu.


Görünenin gerçekliğini sorgularken nefes nefese kaldığınız oluyor mu? "Şimdi düşünüyorum da senin için yok olmak ne zor olurdu." Gizem Aksu'nun Ah! Kosmos ile birlikte yarattığı otobiyografik çağdaş dans performansı. Sonunda, akışına bırakmanın değil de hissedilenin akışkanlığının verdiği bir rahatlamayla beraber derinlerde huzursuzluk hissettiren bir performans.

Gizem Aksu’nun performansı bir futbol topu, bir tavuk yumurtasıyla sorgulatıyor hayatı. “Ben kimim?” sorusunun cevabı mı izlerken hissettiğimiz huzursuzluğun kaynağı, yoksa bedenimize yüklenen beklentilerin ağırlığı mı? Eğer vajinalı bir çocuksan gider gelir, döner durursun o futbol topunun etrafında. Ha vurdum ha vuracağım derken geçer zaman… Zordur futbol topuna dokunmak bile vajinalı bir çocuk için.

İşte, bu performans; yumurtalığı kadınlık, doğurganlık ve kırılganlıkla; futbolu ise erkeklik ve baskınlıkla ilişkilendiren ataerkil ve heteronormatif atıfları rahatsız edici bir gerçeklikle gözümüze sokuyor. "Şimdi düşünüyorum da senin için yok olmak ne zor olurdu." Adıyla bile kafa karıştıran bu çağdaş dans performansından sonra insanın etleri, kemikleri, bakışları bile yoruluyor. Olumsuz bir yorulma değil; dolu dolu geçen bir günün yorgunluğu bu…

Sanatçıların bedenlerine ve seslerine yüklenen beklentiler ile bedenin özgür devinimi karşı karşıya geliyor bu performansta. Belki hepimizin bir yerlerden tanıdık bulacağı hisler, sanatçıların bedeni ve sesiyle neredeyse somutlaşıyor. Normaller ve beklentileri sorgulamanın tam zamanı! Yumurta, futbol topu ve bedenler arasında kurulan ilişki, kadın-erkek, doğa(l)-kültür(el), gerçek-kurgu ikiliklerinin içine-dışına-arasına-ötesine dair samimi bir paylaşıma izleyiciyi davet ediyor. Performans, kendilerine yüklenen ikiliklerle mücadele ederken arada'nın, öte'nin potansiyellerini araştıran metinlere, oluşlara ve mücadele alanlarına dönüşüyor.

Konsept & Koreografi: Gizem Aksu
Performans:  Gizem Aksu & Ah! Kosmos
Fotoğraf: Murat Dürüm
Teşekkürler: Selen Ansen, Tuğçe Tuna

Hiç yorum yok: