bütün şarkıların size yazıldığını sandığınız bir dönem vardır. bu dönemde ne vakitlice uyuyabilir ne de vakitlice uyanabilirsiniz. ya kilo almaya ya da kilo kaybetmeye başlarsınız. sürekli kendinizi oyalamaya çalışırsınız. eğer çok kaptırırsanız alkole sığınabilirsiniz ya da alkolün size dertleri daha çok hatırlatacağını düşünür alkolden sizi düşüncelere sürükleyecek kadar sakin ve ıssız ortamlarda kaçarsınız. kaçış yolları ararsınız sürekli. oyalanacak işleriniz ya da yalnız bırakmayacak insanlarınız varsa şanslısızdır. yine de yüzünüzde hakiki bir gülümse bulduğunuz zamanlarla çok sık karşılaşamazsınız. olmadık zamanda olmadık şeyler yapmaya başlarsınız ve kendinize uzaktan bakıp gülersiniz. hayır, gülümsemezsiniz; alaycı bakışlar atarsınız. o da sizin bakışlarınızı umursamazmış gibi davranır çünkü çok da seçenek yoktur önünde. ilgi arar ama hiçbir ilgiyi yeterli bulmazsınız. ne giyseniz yakışıyor mu yoksa ne giyseniz olmaz, üstünüzde eğreti mi duruyor anlayamazsınız. ne olsa ikiliklerden başınızı kurtaramazsınız.
mantığınız ve kalbiniz.
ruhunuz ve bedeniniz.
başlıca ikilikler bunlardır genellikle. neşeli şarkılar dinleyip modunuzu iyi tutmaya çalışmak mı iyidir yoksa melankolik şarkılar eşliğinde kendi kendinize düşünüp sızlanmak mı iyidir karar vermezsiniz.
bu dönemi hiç yaşamadınızsa,üzgünüm ama hiç inandırıcı değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder