Şubat 11, 2014

özellikle yazdan beri beklenen seçimler iyice yaklaştı. daha önce siyasi mevzularda "Atatürk süper ya"dan fazla bir şey söylemeyen insanlar da dahil olmak üzere herkes merak içinde. herkes demeyelim aslında. bazıları tahmin ettikleri sonuca inanıyor istedikleri yönde olsun olmasın.

kime oy vereceğini bilemeyen çok insan var. bir o kadar da oy vereceği partiden ölümüne emin olanlar var tabi. eyvah yine bir yüzde elli mevzusu.

sağımız solumuz kötünün iyisi ve iyinin kötüsü dolu. bir parti için çalışan birileriyle tanıştım geçenlerde. yanlarında bir arkadaşım vardı. ona selam vermek üzere masalarına gittim. bir saate yakın parti övücülüklerini dinledim. tipimden (!) tahmin ettiler kime oy vereceğimi. ben onların ne taraftan olduğunu tahmin edemedim başta. "ama şu an iktidara karşı birlik olmalıyız" dediklerinde anladım. tamam birlik olalım ama nasıl olacak? 

- ama, dedim, ben milliyetçi değilim.
- biz milliyetçi değiliz, dediler. 
- a aaa nasıl yani? yoksa kürt arkadaşlarınız da mı var, dedim.
-tabi ki, dediler. (!)
içimden "oh my gosh" dedim. çünkü milliyetçi değildim. istediğim dili konuşabilirdim.

- e, dedim, lgbt?
- bizim de lgbt aday adaylarımız var, dedim.
- harikasınız, dedim.

büyükşehir belediyesi adaylarına bok attım. "ay öbürü çok mu iyi" dediler. kötü olduğunu biliyolarmış da rakip partiyle kapışabilecek tek kişi oymuş. bi yerden kazanıp bi yerden kaybettiklerinin farkında olup olmadıklarını sordum. farkındalardı. her şey kontrol altındaydı. "bakcaz yhaaaaa" diyip kaçtım sonra masadan.

Hiç yorum yok: