Yaz bitti, katiller öldürmeye doymadı. Gün aşırı ölüm haberleri alıp kendi alenen dokunulmayan hayatımı yaşamaya devam ediyorum. Ne yapacağımı bilmez halde, bencilce ve korkakça haberleri okumaya devam ediyorum. Partici olmayan ve politik bulduğum bir kişi olarak ben olabildiğince tarafsız halde olanları az çok takip edip anlamaya çalışıyorum.
Bir kesim var ki katilin kim olduğunu bu satırları okuyan hemen herkesin tahmin edeceği şekilde devlet olarak biliyor. Bundan eminler. Açıkçası ben de bu kesim içindeyim. Emin olmam için tabi ki devletten biri gelip "evet, biz yaptık." demedi ama eminim yaptığım çıkarımlar ve minimal olarak da olsa devletin nasıl bi şey olduğu bilgime dayanarak.
Bir başka kesim bunların HDP'nin de bilgisi dahilinde olduğu görüşünde. Bunlar daha ulusalcı tipler. PKK'yle birlik eden bir partinin çıkarı için böyle şeyler yapabileceğini düşünüyorlar. Kendi adıma bunun gizli kürt düşmanlığı olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu kişiler genellikle (evet, genelleme yapmayı sevmem. ama sevmediğim çok şeyi yaparım) "benim de iyi kürt arkadaşlarım var" derecesinde kürt hareketini savunan ama PKK'yi düşman gören kişiler.
Aslında her türlü silahlı mücadeleyi sevmeyen biri olarak bu konuda çok genelleme yapamıyorum. Maziden ve günümüzden öyle silahlı olaylar var ki iyi ki varlar.
Bir de çok bahsetmeye değmez bulduğum alenen ve gururla faşist olan bir grup var. Beyinlerini çalıştırmaya zahmet etmeyecek kadar kötü olduklarını düşünüyorum bunların.
Ama her şeyden öte canımı sıkan bir kitle var ki onlar da ellerinde her türlü imkan olup 10 dakika ne olduğuna kafa yormadan yorum yapma cesaretinde bulunanlar. Herhangi bir kafa çalıştırma eyleminde bulunmaksızın, orada burada "ben artık herkesten her şeyi bekliyorum yaaa" diyip, olaylara tepki olarak "sikeyim böyle ülkeyi" sığlığında konuşanlar.
Allah'ın yokluğundan varlığından, çalıştığı sistemin normal olup olmadığından, bir insana hissettiklerinden, neyle ne kadar baş edeceklerinden, savaş çıksa ne yapacaklarından, bundan 10 yıl sonrasını az çok tahmin edebileceklerinden emin olup bu olaylara karşı "valla, ben kimseye güvenmiyorum artık" diyenler. Buradaki 'artık' kelimesi çok tartışmaya açık bir konu. Ne zamandır kime güvenebileceğini sorguladın da artık güvenemiyorsun? İnsanların alenen yönlendirmesi dışında -şuursuzca yönlendiriliyor olma olasılığımı göz önünde bulundurarak ılımlı konuşuyorum- ne zaman hareket ettin de artık güvenemiyorsun? Geziyle beraber haber okumak popüler oldu diye ayda yılda bir haber okuyup (o da hangi kaynaktan belli değil) ne ara fikir sahibi oldun da fikir beyan ediyorsun?
Bu memleketin vatandaşı fikir beyan etmeye doyamadı sevgili arkadaşlarım. Fikir beyan etmezse ölecek hastalığına tutulduk. Bildiğimizin 10 katı fikir beyan etmezsek başımıza bi şey gelmez. Rahat rahat susmayı bir öğrenelim artık. Rica ederek bitiriyorum aylar sonra ilk yazdığım yazımı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder