Kasım 29, 2010

deri ticareti serüvenleri


nedenini tam olarak anlatmadan yola çıkar genç. bilmediği bir yere gider. hakkında neredeyse hiçbir şey bilmediği bir kadının adresi vardır elinde sadece. huzur için durur öyle cebinde ya da trenin tuvaletine yakıştıramadığından atamamıştır, bilemeyiz tabii. ruhunu bulmak zordur gencin, kaçar gider bedeninden. bedenini savunmasız, midesi kolonya dolu halde aşina olmadığı bir küvette bırakır. genç ruh uçar gider bir kaç saatliğine. hep yabancıdır. bedeni yabancıdır sanki ona en az etrafındakiler kadar. onları tanıdığı kadar tanır bedenini. belki daha da az. kendi gözlerine bakamaz, kendi sesini duyamaz ne de olsa ve kendiyle sevişemez. öyleyse genç kendini neredeyse hiç tanımaz zaten.

Hiç yorum yok: