Bütün mesele mutlu olmak ya da kızgın olmak. bu ikisi içimdeki potansiyelin dışa vurumu için ideal iki duygu durumu. mutluyken ve kızgınken içimde her şeyi başarabilecek bir güç doğar. bu yüzden de beni mutsuz eden ya da kızdırmadan sinir eden şeylerden kaçınmak biricik istediğim ve çabam. içimde kontrolü sağlayan o gücü hissetmeyi severim.
mutluyken ve kızgınken düşünmeye dalıp etrafımda olanları fark etmeden yaşayabilirim - yaşayabiliyorum. öyle hissetmeyi seviyorum. metrodan çıkıp eve yürürken yolun ortasında nerede olduğumu fark ettiğim anı severim. birlikte mutlu olduğum biriyleyken hızlı geçen zamanı ve işe gitmeme birkaç saat kaldığını fark ettiğim anı severim. böyle zamanlarda gayret ettiğim şeyleri yapabildiğimi görüyorum. kitap okurken beni kızdıracak bir cümle okuduğum zaman kafamdan geçen hızlı düşünceler beni iyi hissettirir. saniyede onlarca şey düşünme kabiliyeti gelir ve kapasitemi görüp sevinirim. mutluyken içimde sonsuz enerji varmış gibi hissederim. içimden gelen her şeyi yapmaya yetecek enerji. bu enerjiye bayılırım.
bunu sağlamak için çaba sarf etmeden içimden gelenleri engellere rağmen çaba sarf ederek hayatıma uygularım. çevremde dönen uyarıların veya diğer türlü lafların cesaretimi kırmaması için çaba harcarım. cesaretimin kırıldığını fark ettiğim zamanlar en mutsuz olduğum zamanlardır. saplanıp kaldığım kurtulamadığım öz eleştiriler beni durdurduğu zaman mutsuz olurum.
sonra kızarım kendime. bu kadar acayip bir dünyada ben uymazsam kurallara dünya patlarmış gibi davrandığım için kızarım kendime. sonra kızgınlığımın verdiği enerjinin keyfini sürerim çünkü o zaman başa döner her şey ve kızgınlığımdan aldığım güçle hayatımın kontrolünü tekrar ele alırım.
iyi hissetmek kolay değil.
2 yorum:
Iyi hissettirmek de kolay değil fakat umarım hep iyi hissettirilirsin ve dilerim iyi hissetmen hep kolay olsun.
Nasıl olur yazdığın anda okumamam!
Yorum Gönder