Kapitalizme, düzene, düzensizliğe karşı işçi sınıfının ağzında küfrü çiçek görenlere,
Eve istediği saatte gelip, evi istediği saatte terk eden babalarımıza,
Namusuna laf ettirmeyelim diye ilk aşklarımızı yaşamak için çok şeyi göze aldığımız aile erkeklerine,
Üç yaşındaki kız çocuklarına bardak taşıtıp büyüyüp gelin olunca kocasına nasıl hizmet edeceğini öğretenlere,
Erkek çocuklarının hovardalık, çapkınlık yapacağının gururunu yaşayan konu komşuya, uzak akrabaya,
"Gücünüz kıza mı yetiyor lan" diyerek sınıf arkadaşını korumaya (!) çalışan liseli gence,
Ama öyle demek istemeyenlere,
Biz de böyle alıştık, kurtulmak öyle kolay değil ama diyenlere,
Toplumumuz bunu kaldırmazcılara,
Erkeksen kadın sik, kadınsan kimseyi sevme diyenlere,
Ana satan ama koyanlara,
Bize değil dışarıya güvenmeyenlere,
O saatte orada ne işim olduğunu soranlara,
Kendisine verip vermeyeceğimin peşinde olanlara,
Vermeyeceksem zorla alanlara,
Yolda yürürken elleyenlere, laf atanlara,
Eve kadar takip edip beni nasıl sikmek istediğini anlatanlara,
Edepli oturup edepli konuşmamı söyleyenlere,
Dindarı dinsizi eleştirmeye doyamayanlara,
Maskülen kadını da kokoş kadını aşağılamak için bahane bulanlara,
Evlenmeden sevgilimizi anlatamadığımız babalara,
Sevişmeyi gizli kapaklı tut diyene,
Kavgaya sevgi gösterisinden çok saygı duyana,
Pedimizi bile göstermeden taşımamızı isteyenlere,
Saçımızı kestirince depresyonda/uzatınca kezban olduğumuz çıkarımında bulunan beyinlere,
Televizyon kumandasının egemenliğinden bile vazgeçemeyen babalara, erkek kardeşlere,
Korumak için (!) sevgilisinin, karısının, arkadaşının etek giymesine izin vermeyenlere,
Kadına şiddet göstermemek için kendi anasını, bacısını hatırlamak zorunda hissedenlere,
Başörtülüyü gizemli, mini etekliyi yollu gören adamlara,
Kadınların sokakta sigara içmesini ayıplayanlara,
Ördekten köpeğe her türlü hayvan üzerinde kendine hak görenlere,
Kadınlara çiçek diyen dallamalara,
Masumlaştırmaya, cinselliğimizden uzaklaştırmaya doyamayanlara,
Erkeğe zevk, keyif ve rahatlık sunmak dışında bir şey yapmamızı istemeyenlere,
Otobüste ihtiyaç sahibi olmayan kadına yer verene,
Kadın kadına aşklara fantezi gözüyle bakan nasıl seviştiğini sormayı kendinde hak görenlere,
Daha ilkokulda erkeklere etek açma şakası (!), kızlara en kapalı nasıl oturulur diye öğretenlere,
Nezaketinden (!) kadına bayan diyenlere,
Belki verirsin diye işe alan patronlara,
Kadınsın diye az maaşa layık gören patronlara,
Erkeklik coşkusuna kapılıp derste ağzına geleni konuşanlara,
Yanında kadın var diye nezaketinden ama koymayanlara,
Kadınlara atadığı özellikleri aynı zamanda hakaret olarak kullananlara,
Parayla seks yaptığı için orospuyu toplumdan atan, öldüren, taciz/tecavüz edenlere,
Karı dırdırı diye espri (!) yapan, kadın şöforü yolda rahat bırakmayanlara,
Kapitalizme ana avrat (!) girenlere,
Sikini mutfağa, temizliğe yakıştıramayanlara
birkaç sorum olacak: şimdi mi aklınıza geldi kadınların özgürlüğü? Bugünü mü beklediniz sorgulamak için? Yaptığınız onca şeyi ne çabuk unuttunuz da kadınlara destek (!) olmak için kadınların yanında yürüyüşlere geliyorsunuz? Bugüne kadar tedirgin ettiğiniz, sözünü kestiğiniz kadınların özgürlüğünü düşünmeniz için değişen nasıl bir şey oldu? Her gün ölen kadınları görmezden geldiğiniz gibi şimdi neden susup size vermeyen o kaşar kızı taciz etmeye devam etmiyorsunuz?
Ha, çok pişmansanız (!), utanıyorum diyorsanız bir derin nefes alın. Önce bir şuurunuz yerine gelsin. Galeyane gelmeyin hemen bir millliyetçi adamla aynı kefeye konmamak, AKP'ye bok atmak, ne kadar modern ve açık görüşlü olduğunuzu sergilemek için. Gidin önce bir okuyun, sorun, öğrenin nedir feminizm. Şimdiye dek "çok sert bu feministler de" dediğiniz kadınlar kadar (!) kızmadan o katile, gidin bi kendinizi sorgulayın. Nasıl bir payınız var bu işte fark edin.